Depremde 96 kişinin öldüğü binanın görevlisi: ''Asansörün altından su çıkardı''

 
Depremde 96 kişinin öldüğü binanın görevlisi: ''Asansörün altından su çıkardı'' Depremde 96 kişinin öldüğü binanın görevlisi: ''Asansörün altından su çıkardı''

Çetin Kurt, “İnşaat yapımıyla ilgili hiçbir bağlantım yok diyorsunuz ama inşaat yapımıyla ilgili tüm sözleşmelere neden imza attınız?” sorusu üzerine ise, “Ben Tevfik Bey için canımı veririm. Deprem olduktan sonra yönetim kurulu üyesi olduğumdan haberim oldu. Bundan dolayı bana ve yönetime suç isnat etmek mümkün değildir. Burayı Tevfik Tepebaşı yaptı olarak biliyoruz” diye konuştu. 96 kişinin hayatını kaybettiği yıkılan F Blok ile ilgili yürütülen soruşturma sonunda sitenin kurucusu Tevfik Tepebaşı (81), F bloku yapan Çetin Konut Yapı Kooperatif Başkanı Çetin Kurt (64), Tevfik Tepebaşı’nın damadı Ahmet Doğan (51), Atilla Öz (62), Berra Elbistanlı (48), Mehmet Akif Özgüler (73), Metin Kazancı (60), Mustafa Timurbanga (55) ve Tamer Kurtaran (60) hakkında ‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralama neden olma suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle Kahramanmaraş 5’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Apartmanın asansörünün tabanından su çıkardı biz o suyu motorlar dışarı atardık ve biz bunu devamlı yapardık. ‘İNŞAATLA İLGİM YOK, YARDIMCI OLMAK İÇİN İMZA ATTIM’Duruşmada ilk olarak Çetin Kurt savunma yaptı. Ne kadar sağlam olduğunu siz hesap edin artık. Bizim inşaatı bize teslim ettikten sonra ne yaptı hiç bilmem. Kooperatifin yönetiminde olmak benim suçum. Kimin yaptırdığını bilmiyorum ama Tevfik Tepebaşı’nın yaptırdığını söylüyorlardı. Binanın temelinden bitimine kadar belediye ekiplerince 15 defa denetlendiğini ifade eden Tepebaşı, kendisini şöyle savundu:“İnşaatın yapım safhasından ve denetiminden benim hiçbir sorumluluğum yoktur. Miraç Apartmanı’nı 7 daire karşılığında Çetin Kurt’a verdiğini ve binanın daha iyi yapılması için kooperatife üye olduğunu belirten Kazancı, “Ben ayakkabıcıyım, inşaat işinden hiç anlamam, inşaatın İ’sini bilmem. Enkazdan çıktıktan sonra ölü ya da diri çocuklarımı çıkarmak için balkondan aldığım bir demirle binanın tablasını kırdım başkanım. 99 depreminden sonra yapıldığını ve güvenli olduğunu söylediler ama betonu toz gibi elimde dağılıyordu. Binada 2 çocuğunu kaybeden Hilmi Çiftçi, sorumlulardan şikayetçi olduğunu belirterek, “Depremden 4 ay önce taşındım. ",Kahramanmaraş’ta depremde 96 kişinin hayatını kaybettiği Ebrar Siteleri F Blok’la ilgili 1’i tutuklu, 9 kişinin ‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle yargılandığı davada, binadan sağ kurtulanlar betonun çok kalitesiz olduğunu ve toz gibi dağıldığını söyledi. TUZ GİBİ DAĞILIYORDUBinada babası ve yeğenini kaybeden Ömer Durna da betonun çok kalitesiz olduğunu belirterek, “Ben 04. Tutuklu sanıklar Çetin Kurt ile başka dosyalardan tutuklu olan Tevfik Tepebaşı, Ahmet Doğan ve Atilla Öz, tutuklu bulundukları cezaevinden SEGBİS sistemi ile duruşmaya bağlanırken, diğer tutuksuz 5 sanık duruşmaya katılmadı. Kimden aldı arsayı bilmiyorum. Çetin Kurt’a bu bölgenin fay hattı olduğu, çürük olduğu, altından su çıktığı söyleniyor ve niye öngörmedin, tedbir almadın diye soruluyor. Arsayı aldı mecburen imzaladık, Metin Bey de imzaladı. Tevfik hoca da sevdiğim bir insan, dürüst insan. Orayı bitirdikten sonra ben çıkarım sizin adınıza burayı alabilirsiniz dedim ve aldı. Ben de ‘Hocam bizim kooperatif bitmek üzere’ dedim. Ben sadece Miraç’ta üye olduğumu biliyorum” diye konuştu. Yönetim kurulunda olduğu için yardımcı olmak maksadıyla. Benim orada resmi bir görevim yoktur ve hiçbir yerde de imzam yoktur. Deprem anında öğrendim bunları. Kepçeler demirleri kaldırırken beton akıp gidiyordu” diye konuştu. Sonra G Blok’u da almış, G Blok’a da imza attım. Arsamı verdim, karşılığında Çetin’den 7 daire aldım. 6-7 saniye içinde binanın yıkıldığını belirten Çetinkaya, “Binanın çok kötü dağıldığını betonların un ufak olduğunu gördüm. Beton parçalarını birbirine vurduğumuz da tuz gibi dağılıyordu. Ben kooperatifi bitirdim, çevre düzenlemesi var, borcu olan üyeler var. A’dan Z’ye hiçbir ilgim yok, sadece muhasebesine baktım. Ben deprem anını ayakta yaşadım ve bina 8-10 saniye dayandı” dedi. Çetin Kurt teknik eleman değildir, inşattan anlamaz, yasada sen burayı inceleyeceksin diye bir sorumluluğu da yoktur. Orayla uzaktan yakından hiç alakam yok. Arsayı, parayı kimden aldı bilmiyorum. Uygun görüldükten sonra şartlarını belirlemiş belediye meclisinde bu konular görüşülmüş, sonunda da bu başkan tarafından imzalanarak imara açılmıştır. Canlı ve ölü en az 10 kişiyi çıkardım. Asansörün altından su çekildiğini birkaç defa gördüm. Yöneticimiz rahmetli oldu, binanın bahçesine beni araçla sokmadı. 30 da F Blok’un üzerindeydim. Suçlamaları kabul etmeyen Kurt, Tevfik Tepebaşı’nın muhasebecisi olduğunu, kooperatifi Miraç Apartmanı’nı yapmak için kurduğunu belirterek, “Bizim inşaatta borçlar nedeniyle ilerleyemez hale gelmişti. Ben evime ekmek götürmek zorundayım. Benim suçum bu. Bunun için vereceğiniz ceza müebbet ise de ben buna razıyım. Ebrar Sitesi’nde Tevfik Tepebaşı dışında hiç kimsenin ismini duymadık, orayı yapan Tevfik Tepebaşı’dır” ifadelerini kullandı. Ben de orada kooperatife üye değilim, kooperatif yöneticisi de değilim. İnşaatla hiçbir ilgim yok. Ahmet Doğan ile Atilla Öz de F Blok’la hiçbir alakaları olmadığını ifade ederek suçlamaları reddetti. ‘ÇETİN KURT, ATTIĞI İMZADAN SORUMLUDUR’Tevfik Tepebaşı ise binanın Çetin Konut Yapı Kooperatifi tarafından yapıldığını ve kendisinin kooperatif üyesi dahi olmadığını ve bu nedenle hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, kooperatifin de görevinin binayı yapacak ekibi bulup malzemeleri temin etmek dışında hiçbir bir sorumluğu olmadığını söyledi. Çünkü yasada böyle bir görev yoktur, yasada olmayan görevden dolayı bir insanı suçlamak zaten mümkün değildir. TABLAYI DEMİRLE KIRDIMMuhammed Çetinkaya ise ailesiyle birlikte enkaz altında kaldığını ve kızını kaybettiğini söyledi. Yöneticinin bu hususta bir ilgisi yoktur. Yardımcı olmak istedim, hepsi bu. Davanın ilk duruşmasına tutuksuz sanık Metin Kazancı, binadan sağ çıkanlar, ölenlerin yakınları ve tarafların avukatları katıldı. Bana geldi, ‘Bana bir kooperatif kur’ dedi.  Yaptık, tamam suç, o suçun cezasını çekmeye razıyım” diye cevap verdi. ”‘YÖNETİM KURULU ÜYESİ OLDUĞUMU DEPREMDEN SONRA ÖĞRENDİM’Metin kazancı da suçlamaları kabul etmeyerek dava konusu binanın yapımıyla ilgili hiçbir bilgisi olmadığını söyledi. Suyun niye olduğunu şimdi anlıyoruz, zeminin sulak bir arazi olduğunu, tabanının sulak olduğunu, sağlam olmadığını şimdi anladık. Çetin bey ‘Ben hatır için yaptım’ diyor ama yönetiyorsa, yönetimden, attığı imzadan sorumludur. Metin Kazancı’nın yönetime geçmesinin sebebi Miraç Apartmanı’nın arsası kendilerinindi, yani hiçbir ilgisi yok arkadaşın, Tamer Kurtaran da öyle. Mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklardan Mehmet Akif Özgüler ile Mustafa Timurbanga hakkında da yakalama kararı çıkartılmasına karar vererek duruşmayı erteledi. Bundan dolayı da bana suç isnat etmek mümkün değildir. ",. Belediyenin imar komisyonu incelemiştir, DSİ incelemiş, bayındırlık incelemiş burası uygun mu diye. Benim Ebrar’la, F Blok’la uzaktan yakından hiçbir alakam yok. ASANSÖRÜN TABANINDAN SU ÇIKARDIEşini ve kızını kaybeden bina görevlisi Halil İbrahim Hasırcı da binanın 5-6 saniye içinde çöktüğünü ifade ederek, “Zaten dayanıksız olduğu oradan belliydi. ‘Hayırdır, ne oluyor?’ diye sorduğumda ‘Altı bataklık batarsın, arabayla çökersin’ dedi. İddia ediyorum, oradan bir tane vatandaş çıksın beni tanıyan, bana aidat veren, bana para veren çıksın müebbet hapis verin cezama razıyım” dedi. Yani Ebrar’la ilgili, inşaat yapımıyla ilgili hiçbir alakamız yok. BETON TOZ GİBİ ELİMDE DAĞILIYORDUDaha sonra duruşmaya katılan ölenlerin yakınlarına söz hakkı verilip şikayetçi olup olmadıkları soruldu. Orada da her şeyi yapan Çetin’di. 7 gün boyunca cenazemizi bekledik. Fazla demir kullanılmış tamam ama beton özelliği yoktu. Bu inşaatı hangi mühendis yaptı, statikcisi kim bilmiyorum. Geçen yıl 6 Şubatta meydana gelen depremlerde Ebrar Siteleri’nde yaklaşık 1400 kişi yaşamını yitirdi.

Depremde 96 kişinin öldüğü binanın görevlisi: ''Asansörün altından su çıkardı''

Orada da her şeyi yapan Çetin’di. Ne kadar sağlam olduğunu siz hesap edin artık. ",. Davanın ilk duruşmasına tutuksuz sanık Metin Kazancı, binadan sağ çıkanlar, ölenlerin yakınları ve tarafların avukatları katıldı. ASANSÖRÜN TABANINDAN SU ÇIKARDIEşini ve kızını kaybeden bina görevlisi Halil İbrahim Hasırcı da binanın 5-6 saniye içinde çöktüğünü ifade ederek, “Zaten dayanıksız olduğu oradan belliydi. Binada 2 çocuğunu kaybeden Hilmi Çiftçi, sorumlulardan şikayetçi olduğunu belirterek, “Depremden 4 ay önce taşındım. Uygun görüldükten sonra şartlarını belirlemiş belediye meclisinde bu konular görüşülmüş, sonunda da bu başkan tarafından imzalanarak imara açılmıştır. İnşaatla hiçbir ilgim yok. Miraç Apartmanı’nı 7 daire karşılığında Çetin Kurt’a verdiğini ve binanın daha iyi yapılması için kooperatife üye olduğunu belirten Kazancı, “Ben ayakkabıcıyım, inşaat işinden hiç anlamam, inşaatın İ’sini bilmem. Metin Kazancı’nın yönetime geçmesinin sebebi Miraç Apartmanı’nın arsası kendilerinindi, yani hiçbir ilgisi yok arkadaşın, Tamer Kurtaran da öyle. Ben kooperatifi bitirdim, çevre düzenlemesi var, borcu olan üyeler var. Burayı Tevfik Tepebaşı yaptı olarak biliyoruz” diye konuştu. Bundan dolayı bana ve yönetime suç isnat etmek mümkün değildir. İddia ediyorum, oradan bir tane vatandaş çıksın beni tanıyan, bana aidat veren, bana para veren çıksın müebbet hapis verin cezama razıyım” dedi. Sonra G Blok’u da almış, G Blok’a da imza attım. Binanın temelinden bitimine kadar belediye ekiplerince 15 defa denetlendiğini ifade eden Tepebaşı, kendisini şöyle savundu:“İnşaatın yapım safhasından ve denetiminden benim hiçbir sorumluluğum yoktur. Bana geldi, ‘Bana bir kooperatif kur’ dedi. Benim Ebrar’la, F Blok’la uzaktan yakından hiçbir alakam yok. Kimden aldı arsayı bilmiyorum. Yardımcı olmak istedim, hepsi bu. 6-7 saniye içinde binanın yıkıldığını belirten Çetinkaya, “Binanın çok kötü dağıldığını betonların un ufak olduğunu gördüm. Apartmanın asansörünün tabanından su çıkardı biz o suyu motorlar dışarı atardık ve biz bunu devamlı yapardık. Beton parçalarını birbirine vurduğumuz da tuz gibi dağılıyordu. Ahmet Doğan ile Atilla Öz de F Blok’la hiçbir alakaları olmadığını ifade ederek suçlamaları reddetti. Arsayı aldı mecburen imzaladık, Metin Bey de imzaladı. Arsayı, parayı kimden aldı bilmiyorum. Tutuklu sanıklar Çetin Kurt ile başka dosyalardan tutuklu olan Tevfik Tepebaşı, Ahmet Doğan ve Atilla Öz, tutuklu bulundukları cezaevinden SEGBİS sistemi ile duruşmaya bağlanırken, diğer tutuksuz 5 sanık duruşmaya katılmadı. Orayla uzaktan yakından hiç alakam yok. TUZ GİBİ DAĞILIYORDUBinada babası ve yeğenini kaybeden Ömer Durna da betonun çok kalitesiz olduğunu belirterek, “Ben 04. Orayı bitirdikten sonra ben çıkarım sizin adınıza burayı alabilirsiniz dedim ve aldı. Yöneticimiz rahmetli oldu, binanın bahçesine beni araçla sokmadı. Benim suçum bu. Asansörün altından su çekildiğini birkaç defa gördüm. Benim orada resmi bir görevim yoktur ve hiçbir yerde de imzam yoktur. BETON TOZ GİBİ ELİMDE DAĞILIYORDUDaha sonra duruşmaya katılan ölenlerin yakınlarına söz hakkı verilip şikayetçi olup olmadıkları soruldu. ",Kahramanmaraş’ta depremde 96 kişinin hayatını kaybettiği Ebrar Siteleri F Blok’la ilgili 1’i tutuklu, 9 kişinin ‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle yargılandığı davada, binadan sağ kurtulanlar betonun çok kalitesiz olduğunu ve toz gibi dağıldığını söyledi. Tevfik hoca da sevdiğim bir insan, dürüst insan. 96 kişinin hayatını kaybettiği yıkılan F Blok ile ilgili yürütülen soruşturma sonunda sitenin kurucusu Tevfik Tepebaşı (81), F bloku yapan Çetin Konut Yapı Kooperatif Başkanı Çetin Kurt (64), Tevfik Tepebaşı’nın damadı Ahmet Doğan (51), Atilla Öz (62), Berra Elbistanlı (48), Mehmet Akif Özgüler (73), Metin Kazancı (60), Mustafa Timurbanga (55) ve Tamer Kurtaran (60) hakkında ‘Bilinçli taksirle ölüme ve yaralama neden olma suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis istemiyle Kahramanmaraş 5’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Suçlamaları kabul etmeyen Kurt, Tevfik Tepebaşı’nın muhasebecisi olduğunu, kooperatifi Miraç Apartmanı’nı yapmak için kurduğunu belirterek, “Bizim inşaatta borçlar nedeniyle ilerleyemez hale gelmişti. Fazla demir kullanılmış tamam ama beton özelliği yoktu. Kooperatifin yönetiminde olmak benim suçum.  Yaptık, tamam suç, o suçun cezasını çekmeye razıyım” diye cevap verdi. Kepçeler demirleri kaldırırken beton akıp gidiyordu” diye konuştu. Çetin Kurt’a bu bölgenin fay hattı olduğu, çürük olduğu, altından su çıktığı söyleniyor ve niye öngörmedin, tedbir almadın diye soruluyor. 99 depreminden sonra yapıldığını ve güvenli olduğunu söylediler ama betonu toz gibi elimde dağılıyordu. Ben sadece Miraç’ta üye olduğumu biliyorum” diye konuştu. Ben evime ekmek götürmek zorundayım. ‘Hayırdır, ne oluyor?’ diye sorduğumda ‘Altı bataklık batarsın, arabayla çökersin’ dedi. Çünkü yasada böyle bir görev yoktur, yasada olmayan görevden dolayı bir insanı suçlamak zaten mümkün değildir. ‘ÇETİN KURT, ATTIĞI İMZADAN SORUMLUDUR’Tevfik Tepebaşı ise binanın Çetin Konut Yapı Kooperatifi tarafından yapıldığını ve kendisinin kooperatif üyesi dahi olmadığını ve bu nedenle hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, kooperatifin de görevinin binayı yapacak ekibi bulup malzemeleri temin etmek dışında hiçbir bir sorumluğu olmadığını söyledi. Deprem anında öğrendim bunları. Deprem olduktan sonra yönetim kurulu üyesi olduğumdan haberim oldu. ‘İNŞAATLA İLGİM YOK, YARDIMCI OLMAK İÇİN İMZA ATTIM’Duruşmada ilk olarak Çetin Kurt savunma yaptı. Çetin Kurt, “İnşaat yapımıyla ilgili hiçbir bağlantım yok diyorsunuz ama inşaat yapımıyla ilgili tüm sözleşmelere neden imza attınız?” sorusu üzerine ise, “Ben Tevfik Bey için canımı veririm. Çetin Kurt teknik eleman değildir, inşattan anlamaz, yasada sen burayı inceleyeceksin diye bir sorumluluğu da yoktur. Yani Ebrar’la ilgili, inşaat yapımıyla ilgili hiçbir alakamız yok. Bu inşaatı hangi mühendis yaptı, statikcisi kim bilmiyorum. Bizim inşaatı bize teslim ettikten sonra ne yaptı hiç bilmem. Suyun niye olduğunu şimdi anlıyoruz, zeminin sulak bir arazi olduğunu, tabanının sulak olduğunu, sağlam olmadığını şimdi anladık. 30 da F Blok’un üzerindeydim. Kimin yaptırdığını bilmiyorum ama Tevfik Tepebaşı’nın yaptırdığını söylüyorlardı. Ben de ‘Hocam bizim kooperatif bitmek üzere’ dedim. Ben de orada kooperatife üye değilim, kooperatif yöneticisi de değilim. 7 gün boyunca cenazemizi bekledik. Bundan dolayı da bana suç isnat etmek mümkün değildir. Canlı ve ölü en az 10 kişiyi çıkardım. Ben deprem anını ayakta yaşadım ve bina 8-10 saniye dayandı” dedi. Enkazdan çıktıktan sonra ölü ya da diri çocuklarımı çıkarmak için balkondan aldığım bir demirle binanın tablasını kırdım başkanım. Mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklardan Mehmet Akif Özgüler ile Mustafa Timurbanga hakkında da yakalama kararı çıkartılmasına karar vererek duruşmayı erteledi. Geçen yıl 6 Şubatta meydana gelen depremlerde Ebrar Siteleri’nde yaklaşık 1400 kişi yaşamını yitirdi. ”‘YÖNETİM KURULU ÜYESİ OLDUĞUMU DEPREMDEN SONRA ÖĞRENDİM’Metin kazancı da suçlamaları kabul etmeyerek dava konusu binanın yapımıyla ilgili hiçbir bilgisi olmadığını söyledi. Ebrar Sitesi’nde Tevfik Tepebaşı dışında hiç kimsenin ismini duymadık, orayı yapan Tevfik Tepebaşı’dır” ifadelerini kullandı. Bunun için vereceğiniz ceza müebbet ise de ben buna razıyım. Yöneticinin bu hususta bir ilgisi yoktur. Belediyenin imar komisyonu incelemiştir, DSİ incelemiş, bayındırlık incelemiş burası uygun mu diye. Çetin bey ‘Ben hatır için yaptım’ diyor ama yönetiyorsa, yönetimden, attığı imzadan sorumludur. Yönetim kurulunda olduğu için yardımcı olmak maksadıyla. Arsamı verdim, karşılığında Çetin’den 7 daire aldım. A’dan Z’ye hiçbir ilgim yok, sadece muhasebesine baktım. TABLAYI DEMİRLE KIRDIMMuhammed Çetinkaya ise ailesiyle birlikte enkaz altında kaldığını ve kızını kaybettiğini söyledi.